Anavatanı Asya olan gül bitkisi, oldukça gösterişli ve çeşitli yapraklara sahip birçok türe sahiptir. Rengarenk güller, tüm dünyada yaygın bir şekilde yetiştirilmektedir. Kültür bitkisi olarak yetiştirilebildiği gibi, süs bitkisi olarak da kullanılan katmerli yapraklarıyla dikkat çeken gül yaprakları, uçucu yağlar ve çeşitli glikozitler içerir. Beyaz, pembe, sarı, kırmızı ve nar çiçeği gibi renklere sahip olan gül yapraklarının hafif tüylü ve kadifemsi yapıya sahip olanları da bulunmaktadır. Tüm dünyada yetiştirilebilen gül bitkisinin yaprakları, birçok alanda faydalanılmaktadır. Ülkemizde en çok Isparta ilinde yetiştirilen ve şahane bir kokuya sahip olan gülün renkli yaprakları, kokusu, renkleri ve göz alıcı görünüşleri ile geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Gül yaprakları, gallik asit, pektin, feniletilalkol, geraniol, antosiyanin, rodinol, nikotinamid, eugenol ve sitronel gibi bileşenler içerir.

Gül yapraklarından en çok gül suyu ve gül yağı elde edilmektedir. Kozmetik ve parfüm alanında gül kremi, gül yağı, gül sabunu olarak; içki yapımında gül şarabı ve gül likörü olarak kullanılan renkli gül yaprakları, aynı zamanda gül reçeli, gül lokumu ve taze olarak toplanıp kurutulan yapraklarından gül çayı yapılarak da tüketilmektedir.

Kurutulmuş gül yapraklarından 2 tatlı kaşığı kadarını, bir bardak kaynar suyun içine ilave edip 10 dakika demleyin. Demlendikten sonra süzerek, isteğe bağlı olarak bal ile tatlandırıp içebilirsiniz.