Söğüt ağacına yapılan bilimsel araştırmalara göre yaklaşık 250-260 farklı türü bulunmaktadır. Genellikle kışın yapraklarını döken söğüt ağacı, Nisan-Mayıs aylarında çiçek açmaktadır. Söğüt yaprağının, baş ağrısı ve bölgesel ağrılara karşı ağrı kesici özellikler taşıdığı bilinmektedir. Söğüt yaprağı, uygun miktarlarda kullanıldığı takdirde uykusuzluk, sinir bozukluğu, stres ve anksiyete gibi durumlarda tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda, uzman hekimler tarafından sarılık ve egzama gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Söğüt yaprağı içerisinde madeni tuzlar, tanenler ve salisilik asit bulunmaktadır. Salisilik asit, vücut ve cilt sağlığı açısından oldukça faydalı ve etkili bir bileşendir.

Söğüt yaprağı, bir tencere içerisinde su ile kaynatılarak ve ardından bal ilave edilip tatlandırılarak tüketildiğinde baş veya vücutta bulunan ağrının azaldığı gözlemlenmiştir. Kulak çınlaması ve kulak ağrısı yaşayanların, söğüt yaprağı suyunun birkaç damlasını kulağa damlattıkları takdirde ağrı kesici özellik gösterdiği bilinmektedir.

Söğüt yaprağı, uykusuzluk problemi çekenlerde uykusuzluk giderici olarak kullanılmaktadır. Oğul otu ile iyice kaynatılan söğüt yaprağından bir çay hazırlanır. Uyumadan bir iki saat önce 1 su bardağı kadar içildiğinde vücudun esnekleşerek rahatlama hissinin oluştuğu ve yatakta uykuya geçmeye yardımcı olduğu gözlemlenmiştir. Bu karışım biraz acı olduğundan dolayı özellikle çocuklar tarafından tüketilmesi zor olabilir; bu durumda bal ile tatlandırılarak tüketilmesi önerilmektedir. Aynı şekilde sinir hastalığı yaşayan kişilerde de söğüt yaprağı kaynatılarak, bir tutam nane ve bal ile karıştırıldıktan sonra tüketilmesi sinirlerin gevşemesini sağlayacaktır.

Ayakta uzun süre çalışan kişilerde iş stresi ve yoğunluğundan kaynaklı ayak ve topuk ağrısı şikayetlerinin giderilmesi için su içerisine konulan bir tutam söğüt yaprağı bir müddet bekletildikten sonra ayaklar suyun içine konularak bekletildiği takdirde yorgunluk etkisinin kısa süre sonra geçtiği gözlemlenmiştir. Özellikle topuklu ayakkabı giyen kadınlarda ayakta oluşan ağrıların giderilmesi için muazzam bir etki göstermektedir. Vücutta oluşacak yaralanmalarda ve izlere karşı, söğüt yaprağı kaynatıldıktan sonra lapası yaranın üzerine sürülerek bir sargı beziyle sarıldığı takdirde, yaranın kısa süre sonra kapandığı gözlemlenmiştir. Söğüt yaprağı, sarılık hastalığı görülen kişilerce de tüketilmektedir. Sara hastalarında, söğüt yaprağının kaynatılması ve balla tatlandırılmasından sonra hazırlanan şurup düzenli olarak ve soğuk şekilde tüketildiğinde faydalı olduğu gözlemlenmiştir.

Söğüt yaprağı ile demlenen çayın, romatizmal hastalıklara, kandaki şekeri düzenlemeye ve düşürmeye, vücudun kuvvetlenmesini sağlamaya ve ateş düşürmeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Yemek yeme konusunda iştahsızlık problemi çeken kişiler, söğüt yaprağını düzenli olarak tükettiklerinde ciddi anlamda iştah açıcı etkisi olduğu bildirilmiştir. Söğüt kabuğu, kadınlarda adet ağrılarını azaltıcı etkisi ile uzmanlarca gözlemlenmiştir. Söğüt yaprağı, ağrı kesici ve vücuda birçok faydası bulunmasına rağmen, olası bir rahatsızlıkta uzman hekime başvurulmalıdır. Bazı kişilerde söğüt yaprağı tüketimi alerjik reaksiyonlara yol açabilmektedir. Ciddi bir rahatsızlıkla karşılaşmamak için bu durumda hekime başvurulması önemlidir.