{ "title": "Ayva Yaprağı", "image": "https://www.yapraklar.gen.tr/images/ayva-yapragi(1).jpg", "date": "21.01.2024 08:22:16", "author": "engin aktu", "article": [ { "article": "Ayva Yaprağı, Ayva gülgüller familyasına ait, 4-5 m boy veren, kırmızı veya kahverengimsi gövdeli meyve ağacının adıdır. Derinleşmeyen, yüzeysel bir kök sistemi vardır. 10- 1000 m arasında bulunan yüksekliklerde, hemen hemen her bölgede yetiştirilmesi mümkündür. Kumlu-tınlı cinsten, sıcak ve geçirgen toprakları sever. Soğuğa oldukça dayanıklıdır. Yaklaşık olarak, 7°C civarındaki sıcaklık ayva için uygundur. Üretim şekli tohumla, kök sürgünleri ve çelikleme yöntemi ile yapılır. Ayva yetiştiriciliğinin Anadolu'dan Yunanistan ve İtalya'ya geçmiş olduğu, M. Ö 650 yılında Yunanistan da yetiştirildiği ve oradan da diğer Avrupa ülkelerine yayıldığı tarihi araştırmalardan bilinmektedir. Ayvaya günümüzde Avustralya dışında, tüm dünya ülkelerinde rastlanabilmektedir.

Dünyada ayva üretimi sıralamasında, Türkiye birinci sıradadır. Yıllık üretim yaklaşık 100 bin ton kadardır. İkinci sırada Çin 85 bin ton, üçüncü sırada bulunan İran 36 bin ton, dördüncü sıradaki Fas ise 30 bin tondur. Ayva yaprakları genellikle boya ve kozmetik sanayisinde, tıpta da ilaç üretiminde kullanılmaktadır. Meyvesinden marmelat, reçel, jel ve meyve suyu yapılır. Yine meyvesinde pektin maddesi, tanen, şeker, organik asitler, A ve C vitaminleri ve mineral tuzlardan bol miktarda bulunur. Tohumlarında ise yaklaşık, %14-18 oranında tutkal maddeler, yüzde %18 oranında yağ, tanen, renkli maddeler ve yüksek oranda protein bulunur.

Ayvanın kalp damar hastalıkları, akciğer, boğaz, mide, böbrek, göz, bağırsak, ağız yaraları ve âdet kanamalarına oldukça faydalı olduğu bilinmektedir. Grip ve soğuk algınlığına yakalananlar, bol bol ayva tüketmelidir. Ancak bu etkileri sadece ve sadece dilimlenmiş biçimde yendiğinde gösterebilir. Halk arasında kaşık, çatal ya da benzeri bir nesne ile yenmesinin sağlığa daha faydalı olduğuna inanılarak; ayvanın faydalarından yararlanmak isterken zarar görülebilir. Çünkü, Brenthill Üniversitesi'nin yapmış olduğu araştırmalarda; kaşık ve çatalda bulunan zealin adlı madde, ayvadaki pektin ile birleştiğinde bağırsaklarda gaz yaptığı, dışkıyı da gereğinden fazla yumuşattığı ortaya çıkmıştır. Bu yüzden dilimlenip elle tüketilmesi en tavsiye edilen yöntemdir. Ayva yaprağı çayı da sağlık için oldukça yararlıdır. Özellikle sonbahar aylarında toplanan ayva yaprağı bir demliğe koyulup haşlanır ve ilk suyu dökülür. Sonra tekrar üzerine su eklenerek kaynatılır ve normal çay gibi içilir. Suyu bittikçe üzerine ilave edilerek demlenebilir. Bir tutam ayva yaprağı en az 5-6 defa demlenir her demlenişinde daha fazla özlü çıkmış bir içecek haline gelir.

Ayva yaprağı çayı, Karaciğeri ve kanı temizler. Organların düzenli çalışmasını sağlar. Bronşite oldukça iyi gelir, öksürüğü keser. Uykusuzluk ve stres durumlarında ise yatıştırıcı özelliği vardır. İshal durumlarında kabız edicidir ve ateş düşürmeye yardımcı olur. Ayva yaprağı gibi ayva da protein, şeker, organik asit, C, A ve B2 vitamini, demir, bakır, potasyum gibi vitaminlerce zengindir. Ayva yaprağı, bağırsak ve mideyi zarar veren mikroplardan koruyarak hazımsızlığı engeller. Cildi daha parlak yapar ve vücudu zinde hale getirir. Ağız içinde oluşan yaralara ve boğaz iltihaplarına ise şifa niteliğindedir.
" } ] }